TCMB’nin politika faizini 150 baz puan indirmesi, 2026’ya yönelik faiz patikası ve risk–getiri dengesine ilişkin beklentileri yeniden gündeme taşıdı.
Uluslararası yatırımcılar açısından faiz indirimlerinin 2026 boyunca sürmesi olasılığı, Türk lirası varlıklar ve Borsa İstanbul için fırsatlar kadar kırılganlıkları da beraberinde getiriyor. Michael Harris, bu sürecin yalnızca faiz indirimleri üzerinden değil, enflasyon beklentileri ve ücret politikalarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Politika faizinin hâlen yüzde 38 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Harris, piyasa enflasyon beklentilerinin yüzde 22–23 bandına gerilemesinin Merkez Bankası’na daha fazla hareket alanı sağladığını belirtti. Bu çerçevede faizlerin zamanla düşük 30’lu, hatta yüksek 20’li seviyelere inebileceğini ifade eden Harris, kritik unsurun enflasyon beklentilerinin yeniden yükselmemesi olduğunu söyledi.
2026 risk dengesinde asgari ücret artışının belirleyici olacağını belirten Harris, yaklaşık yüzde 20–25 bandındaki bir artışın dezenflasyonist çerçeveyi bozmayacağını savundu. Faiz indirimlerinin hisse senedi piyasası için destekleyici olacağını ifade eden Harris, yabancı yatırımcılar açısından ise yüksek reel faizin korunması ve enflasyonun çıpalanması koşuluyla sınırlı sermaye girişinin mümkün olabileceğini dile getirdi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
