Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı tahmin aralığını yüzde 31–33 bandına yükseltmesi, piyasalarda para politikasına ilişkin beklentileri yeniden şekillendirdi.
Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, bu güncellemenin erken bir gevşeme algısının önüne geçmek için tercih edilen bilinçli bir adım olduğunu ifade etti. Onay, 2026 için yüzde 16 olan hedefin korunmasının da maliye politikası tarafına önemli bir sinyal niteliği taşıdığını belirtti.
Onay’a göre, kamu fiyat ayarlamalarının gerçekleşen enflasyona paralel yapılması beklentileri bozan bir dinamik olmaya devam ediyor. Bu nedenle TCMB, dezenflasyon sürecinin başarıya ulaşması için maliye politikasından daha güçlü destek bekliyor. Ekonomist, 2026 hedefinin korunmasının özellikle yönetilen ve yönlendirilen fiyatların belirlenmesinde beklenen enflasyonun daha fazla dikkate alınması gerektiğine işaret ettiğini söyledi.
Makroekonomik görünümde keskin bir yavaşlama beklemediklerini belirten Onay, dış talepte beklenen toparlanma, hedefli kredi programları, teşvik paketleri ve bütçede ilave sıkılaşma ihtiyacının azalmasının ekonomik aktiviteyi desteklediğini ifade etti. Sektörel açıdan değerlendirildiğinde tekstil ve giyimde zayıflığın sürdüğünü belirten Onay, inşaat, hizmetler, yüksek teknoloji ve savunma sanayi gibi alanlarda daha dirençli bir performans görüldüğünü söyledi.
Tahvil piyasasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Onay, TCMB’nin menkul kıymet portföyünün bilançodaki payının yeniden artabileceğine işaret eden mesajlarının piyasada yeterince fiyatlanmadığını dile getirdi. Buna karşılık, yılbaşından bu yana zayıf performansın dezenflasyondaki yavaşlama, faiz indirimine yönelik belirsizlik ve ocak ayındaki güçlü borçlanma programıyla ilişkili olduğunu belirtti. Onay’a göre mevcut seviyeler tahvil piyasası açısından hâlâ cazip bir tablo sunuyor.
Reel sektörün döviz açık pozisyonuna ilişkin değerlendirmesinde Onay, 185 milyar dolara yükselen açığın artmakla birlikte hâlâ yönetilebilir düzeyde olduğunu söyledi. Döviz pozisyonunun milli gelire oranının yüzde 12 seviyesinde bulunduğunu anımsatan Onay, 2018’de bu oranın yüzde 25 seviyelerinde olduğuna dikkat çekti. Bununla birlikte şirketlerin yurt dışı borçlanmalarında aşırı hızlanma olması durumunda TCMB’nin bu alana yönelik adımlar atabileceğini ifade etti.
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.