İngiliz The Economist dergisi, Türkiye’de gençliğin siyasal ve toplumsal eğilimlerine dair dikkat çekici bir analiz yayımladı. Dergi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır hedeflediği “dindar nesil” projesinin, Z kuşağının değer dünyasında karşılık bulmadığını savundu.
Haberde, “Erdoğan her zaman dindar bir gençlik yetiştirmeyi ummuştu. Ancak Türkiye’nin Z kuşağı, ülkenin güçlü adamının beklediğinden hem daha az dindar hem de onun iktidarına yönelik en büyük tehdit olabilir” ifadeleriyle gençliğin dönüşen yapısına dikkat çekildi.
Konda araştırması: Dindarlık azalıyor
The Economist’in bu yorumunu destekleyen verilerden biri de Konda Araştırma’nın 2024 Ekim ayında yayımladığı “Yaşam Tarzı Araştırması” oldu. Ankete göre kendisini “dindar muhafazakâr” olarak tanımlayanların oranı 2008'de yüzde 32 iken, 2024’te bu oran yüzde 24’e düştü. Aynı dönemde “modern” yaşam tarzını benimseyenlerin oranı ise yüzde 33’ten yüzde 45’e yükseldi.
Araştırmada özellikle 18-30 yaş arası gençlerde dini pratiklere katılım oranının belirgin şekilde azaldığı gözlemlendi. Gençlerin yalnızca yüzde 15’i düzenli olarak camiye gittiğini belirtirken, büyük bir kısmı dini kuralları bireysel tercih meselesi olarak gördüğünü ifade etti.
“Siyasi sadakat değil, sorgulama eğilimi baskın”
The Economist analizinde, Z kuşağının politikaya bakışının da farklı olduğu vurgulandı. Bu kuşağın siyasi partilere körü körüne bağlılık yerine taleplerini önceleyen, sorgulayan bir yaklaşım benimsediği ifade edildi.
Ekonomik kriz, işsizlik, geleceksizlik duygusu ve eğitim sistemine duyulan güvensizlik, gençlerin siyasete olan ilgilerini artırırken aidiyetlerini zayıflatıyor. Konda verileri de gençlerin büyük bölümünün Türkiye yerine yurt dışında yaşamak istediğini ortaya koyuyor.
“Erdoğan’ın söylemleri gençlere hitap etmiyor”
Haberde, Erdoğan’ın gençlerle bağ kurmakta zorlandığı ve geleneksel muhafazakâr söylemlerin artık genç seçmen nezdinde karşılık bulmadığı belirtildi. Sosyal medya gibi alanlarda da iktidarın etkisinin sınırlı kaldığı ve gençlerin kendi mecralarını yarattığı vurgulandı.
The Economist’in analizi ve Konda'nın araştırması birlikte okunduğunda, Türkiye’de genç seçmenin siyasi dengeleri belirleme potansiyelinin her geçen gün arttığı görülüyor. Önümüzdeki seçimlerde Z kuşağı, sadece sandığın değil, ülkenin geleceğinin de yönünü belirleyecek önemli bir aktör olarak öne çıkıyor.