
ABD’nin önümüzdeki haftalarda Suriye’ye yönelik yaptırımları gevşetmeye hazırlandığını açıklamasının ardından Brüksel de yaptırımları kaldırma kararını açıkladı. Karar hem Ankara’da hem iş dünyasında memnuniyetle karşılanırken, ihracatçılar, Suriye’nin vergi politikalarında pozitif ayrımcılık istedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu turu sırasında “Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğim” açıklamasından birkaç gün sonra AB de bu ülkeye yönelik yaptırımları kaldırma kararı aldı. AB’nin kararı Türkiye’de de hem ekonomi yönetimi hem de Türk iş dünyası tarafından olumlu karşılandı. Ankara’dan ilk açıklama Ticaret Bakanı Ömer Bolat’tan geldi. Batı dünyasında vicdanların geç de olsa uyanmaya başladığını, Türkiye’nin Suriye politikasındaki haklılığının ortaya çıktığını vurgulayan Bolat, şu ifadeleri kullandı: “Suriye’ye yönelik AB ve ABD yaptırımlarının geç de olsa kaldırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Böylece Suriye’nin dünyaya entegre olmasında ve mali kaynakların akışının sağlanmasında en önemli engel olan mali ve ticari yaptırımların kaldırılması çok önemli bir gelişmedir.”
Bolat, kararla gerek Suriye ile ikili ülkeler arasında gerekse uluslararası kuruluşların ve Suriye diasporasının bu ülkeye yönelik ticaret ve mali transferlerinin önünün açılacağına ifade etti.
Fırsatların risklerden daha fazla olduğu bir süreç
AB ve İngiltere’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırması Türk iş dünyası tarafından da olumlu karşılandı. Konuya ilişkin EKONOMİ’ye değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Suriye’nin ekonomik ve siyasi istikrarını destekleyecek her adımın memnuniyet verici olduğunu söylerken, AB-Suriye ticaretinin bağlantı köprüsünün Türk firmaları olacağını vurguladı. Türk firmalarının Suriye ve bölge tecrübesinin Avrupalı firmalara da yol göstereceğine işaret eden Avdagiç, kararı Suriye’nin dünya ile entegrasyonunu sağlayacak yeni bir başlangıç olarak gördüklerini belirterek: “Yaptırımların kaldırılması ile Türk firmaları için fırsatların risklerinden fazla olduğu bir süreç başlamış oldu. Türkiye, güçlü lojistik altyapısıyla Suriye’nin ana ticaret ortağıdır. Türk ve Suriyeli girişimcilerin ortak ve köklü ilişkileri de büyük avantajdır. Dolayısıyla AB ambargosunun kalkmasıyla Suriye’de Türk yatırımlarını artıracak önemli bir imkan da doğmuştur. Türk firmaları Suriye’nin sağlıktan, gıdaya, tekstilden enerjiye ve inşaata kadar tüm sektörlerinin ihracatında, hem AB hem dünya ile ticaretinde rol üstlenecektir. Türk girişimcisi, Suriye ve bölge tecrübesiyle karşılıklı yatırımlarda öncü rol oynayacaktır. Güçlü bir Suriye’nin imarı ve ekonomik kalkınması, Türk firmalarının öncülüğünde gerçekleşecektir.”
İhracat 4 ayda yüzde 47 arttı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de, karar ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin yaklaşık 900 kilometrelik kara sınırının bulunduğu Suriye’nin ihracat camiası için son derece önemli bir pazar olduğu dile getirdi. İç savaşa rağmen Suriye’ye ihracatta son 5 yılda ortalama 2 milyar doların üzerinde bir değere ulaşıldığını hatırlatan Gültepe, şu ifadeleri kullandı: “Yeni dönemle birlikte Suriye’ye ihracatımızda ciddi bir sıçrama görünüyor. 2025’in ilk dört ayında ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46,8 artışla bir milyar doları geçti. İlk dört ayda Suriye’ye en çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç sektörümüz 219 milyon dolarla hububat bakliyat, 75,7 milyon dolarla su ürünleri ve hayvansal mamuller ve 75,6 milyon dolarla kimyevi maddeler şeklinde sıralandı. ABD ve Avrupa Birliği gibi Batılı ülkelerin yaptırımları kaldırması Suriye’nin yeniden inşası için büyük önem taşıyor. Yaptırımların kaldırılması aynı zamanda Suriye’nin küresel ticarete entegrasyonunu da hızlandıracaktır. Elbette tüm bu gelişmelerin Suriye ile ticaretimizin gelişmesine, gerek mal gerek hizmet ihracatımızın artmasına pozitif katkı sunacaktır.”
Vergide ‘pozitif ayrımcılık’ talebi
Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının özellikle bankacılık sigorta işlemlerinde büyük fayda sağlayacağını kaydeden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise ambargo altındaki ülkelerle hem para transferleri hem sigortacılık işlemlerinin zor ve masraflı olduğunu hatırlattı. Tecdelioğlu, “Bu durumun düzelmesi en büyük avantaj olacak. Biz hem Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak kurduğumuz Suriye Masası hem de İDDMİB Yapı Malzemeleri Komitesi olarak iki ticaret ataşemizle de sürekli istişare ediyoruz. Olası fırsatları takip ediyoruz. Suriye yeniden inşa edilen bir ülke olduğu için paraya dolayısıyla vergiye ihtiyacı var. Ancak eşit vergi şartları olması lazım. Türkiye’nin 14 yıllık destek süreci de göz önüne alınarak Türkiye’ye pozitif ayrımcılık yapmalarını umut ediyoruz” görüşünü dile getirdi.
Ticarette devam eden aksaklıklar var
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı da “Yaptırımların kalkması Suriye açısından da bizim açımızdan da pozitif bir gelişme. Oradaki işletmelerin ihracat hevesi artacaktır. Nitekim Türkiye’den gerek hammadde gerek yarı mamul ürünler noktasında talep de artabilir. Ancak Suriye’nin mevcut gümrük duvarları verimli bir ticaret yapmamızın önünde engel oluşturuyor. Ticaret Bakanlığımızın girişimiyle birçok ürün grubunda vergilerde kolaylık sağlandı fakat hâlâ devam eden ticaret aksaklıkları da var. Gümrük vergileri eski seviyede olursa bu durum avantaja döner” diye konuştu.
Suriye’ye son dönemde ihracatın arttığını belirten İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkanı Müjdat Sezer de, “Özellikle beyaz et ve bazı süt ürünleri grubunda ihracatımız iyi gidiyor. Geçici hükümetin uyguladığı vergiler sektörümüzü çok ciddi etkilemiyor. ABD’nin yaptırımları kaldırması da Suriyeli firmaların Türkiye’den alımlarını artıracaktır” ifadelerini kullandı.
14 yıllık ambargo dönemi bitti
AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, iç savaşın patlak vermesinin ardından Mayıs 2011’de başladı. Rejimle bağlantılı, insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan kişilere yönelik seyahat yasakları, mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlayıcı tedbirler alındı. Bunların yanı sıra AB, Suriye’ye sektörel yaptırımlar da uyguladı, rejimin finans ağının kalbinde yatan sektörleri hedef aldı. Bu çerçevede ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, hem askeri hem sivil amaçlı kullanılabilen malların ve bazı iletişim ekipmanının ihracatı kısıtlandı. Yaptırımlar, belli girişimlerin, altyapı projelerinin finanse edilmesini de kapsadı. AB, 24 Şubat’ta Suriye’ye yönelik bankacılık, enerji ve ulaşım gibi sektörleri hedef alan yaptırımları “askıya almaya” karar verdiğini duyurarak bu konuda ilk adımı atmıştı. AB yetkilileri, yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili kararların “geri döndürülebilir” nitelikte olduğunu, ülkedeki durumun yakından takip edildiğini vurguluyor.
“Kararlar bölge ekonomisini olumlu etkileyecek”
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Suriye Masası Başkanı Celal Kadooğlu, yaptırımların kaldırılması ile Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması sürecinin hızlanacağına dikkat çeken Başkan Celal Kadooğlu, “AB, Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana uyguladığı yaptırımları kaldırması ile yeni bir dönem başlıyor. Bir taraftan ticaretin hızlanması diğer taraftan da mali transferlerin önünün açılması Suriye’nin yeniden inşasına önemli ivme katacaktır” diye konuştu. Yaptırımların kaldırılmasının Türkiye’den bu ülkeye yapılacak ihracatı da önemli ölçüde artıracağını kaydeden Kadooğlu şunları söyledi: “Suriye ile ülkemiz arasında gerek siyasi gerekse de insani anlamda son derece güçlü ilişkiler mevcut. Bunun ve ülkemizin Suriye’de yürüttüğü pozitif diplomasinin de etkisi ile önümüzdeki dönemde Suriye ile ticari ilişkilerde önemli gelişme olacak. Özellikle bölgemiz bundan olumlu yönde etkilenecektir. Önümüzdeki süreçte, başta gıda, inşaat, lojistik olmak üzere hemen tüm sektörlerde bir hareketlilik bekliyoruz.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.